Burçin BIYIK & Merve EREM

twitter

.

.

En Çok Şukulananlar

İzleyiciler

Blogger tarafından desteklenmektedir.
25 Kasım 2013 Pazartesi
nesin sen?
hangi uyuşturucunun biçimlenmiş halisin?
hangi küfürden peydahlandı gözlerin?
peki ya hangi bulutu yüklediler minik ellerine?
hangi film unutturur seni bana?
hangi şarkı ya da hangi şiir adını dudaklarımdan, gidişini satırlarımdan sökebilir?
hangi musluğa bağlasam gözlerimi gözyaşlarımız nasıl birleşebilir?
hangi sığınakta kalbin?
benden kaçmak için nereye saklandın?
söyle hangi doktor aldı göğsünden vicdanını?
hangi bahane?
hangi ilaç uyuttu etin tırnaktan ayrıldığı
palyaçoların bile iş bırakma eylemi yapıp maskelerini çıkarttığı gece seni?
hangi dostundan ödünç aldın biz’i sen ve ben diye ayıran kelimeleri?

23 Kasım 2013 Cumartesi




Uçurumdayım..
Hissediyorum rüzgarı ensemde,
Aynı sesinin sıcaklığı gibi esiyor delice.
Gözlerimi kapatıyorum suretin düşüyor önüme,
Ve o an sadece yağmur eşlik ediyor göz yaşlarıma.
Gölgem bir adım geride durmuş öylece beni izliyor.
İnanır mısın o bile korkuyor ölümden.
Oysa ben ölmüyorum uçuyorum.


19 Kasım 2013 Salı
İyi bitmedi hiç bir masalın sonu.
Ya kurbağa kaçtı benden, ya ben iğrendim onu öpmekten.
Üstelik yıllarca beklediğim prens gelmedi.
Sanırım yanlış insandan sola saptı.
Ama ben masalımı buldum.
Uyuyan güzel değil,
Ayakta uyutulan salaktı.


14 Kasım 2013 Perşembe
Topladığım kibrit çöplerinden ev yapacaktım sana. Seninle okyanuslarda yüzecek, çöllerde yürüyecektik, hiç bakmadan ardımıza. Şimdi ikimizde birbirimizin ardıyız, sırtıyız. En yakında bulunurken asla ulaşamayacağıyız. Ölümcül bir virüs gibi yayılıyor senin bir başkasıyla sevişeceğin düşüncesi vücuduma. Müneccimler yanılıyor, kahve falında çıkan iki genç biz değildik. Telveler ayaklarımıza dolandı, ayakkabılarımızı bir kahve fincanının içerisinde bırakıp, birbirimizi koşarak terk ettik.

Aklıma geliyor gece gece. Hece hece döküp eteğimdeki taşları, koşar adım çıkmak istiyorum bu evden. Bir ambulansın sağır eden siren sesine kulaklarımı dayayarak yeni bir intihar metodu yaratmak, var olan bütün kırıklıklarımı ruh alçısı olarak seçtiğim bir şarkıyla onarmak, ne güzel olurdu. İkinci kişiliğimle aynı yatakta uyumak zorunluluğu, otoriter bir baba gibi dürtüklüyor beni.

Kısa saçlarımdan tutamadığı için kalbime el atan özlem adında bir düşman, boyası eskimiş kaldırımlarda sürüklüyor bedenimi. Önce gömleğim, sonra derim, sonra etim yüzülüyor. Gece, iyice yüzsüzleşiyor gözlerim bulanık görmeye başladığı anda. ve sonra sen her yerde, hiç kimsenin göremeyeceği şekilde, mutlak suretle sen. Kanlı canlı sen. Nereye atsam elimi sana değsin istiyorum.

Senden, yaşarcasına nefret ederken bile, öylesine ölesiye seni seviyorum ki; bütün şiirler, şarkılar ve danslar, bir çocuk hıçkırığına dönüşüyor. Bu bir sancı, sanma ki unutunca geçiyor vücutta ihanetle beraber nükseden onlarca ağrı. Sigara dumanı tavana doğru salınadursun, ben pencereden kendimi sarkıtacağım. Seni ellerimle penceremden içeri sokarmış gibi bir oyun oynayacak ve iklimlerin kabul etmediği bir yağmura yalakalık yapacağım.

Yalnızca sana yağsın bu gece. Bu gece şarkılar yalnızca benim için, hırsızlar senin için çalsın. Her ne kadar yazdıransan da çoğu zaman, kimi zaman aklımın kuytularına kamp kurup cümle bile kurmayı unutturansın.




"Yarın sabah geri gelmeyecek misin?
Ben mi kalkayım yoksa çayı sen demleyecek misin "






Nerde bu kelebekler? Söz almıştım geleceklerdi yine. Şimdi yerlerinde hep karın ağrıları.
Belkide aşık edecek başka çift buldular kendilerine, belki daha mutlular bir başkasının bedeninde.
Ne zaman bu kadar hissizleştim bilmiyorum. Önce sözleştiğim kelebekler bıraktı beni, sonra sen..
Daha sonrası aynı işte, yine kitap okuyorum ve gece yarsına kadar açık sağ tarafımdaki ışık hatta aklıma geldiğinde hiç söndürmüyorum o ışığı.
Basa basa sildiğin yedi sayısını her gördüğümde fırlatıyorum elimden ve kırılmamaya inat ediyor kumanda.
Banyoya her girdiğimde yarım kalan parfümüne çarpıyor gözüm. Onu da atıcam yakında, ah bir kokun herkesleşse.


"Madem öyle lafı uzatmaya gerek yok.
Ben mi öleyim yoksa ateş edecek misin?"